Ne koşulda ne şartta olursa olsun içten dışa gelişen yansıyan işleyen bir mekanizma var değil mi. Dışarıda gördüğümüz her şey içeride yaşıyorsa düzenlenmesi gereken tonlarca durum olur elbetteki farkında olan için söz konusu bu durum..Dünya bizim yansımamız ise bu kadar net değil mi ?..
Ne düşünüyorsan ona maruz kaldığın bir zaman dilimindeyiz kendin hakkında ilişkiler hakkında hayat…
Benim için ne düşünüyorsan bana baktığında yargılarınla yarattığın görmeyi seçtiğin tanımlarının içine hapsettiğin ben o an ki senin hikayenim.
Çok uzaklardan doğumundan itibaren ötelerden bugünlere getirdiğin tanık olduğun yaşadıklarımızın sonucudur yargılayıcı anlık hikayelerimiz,
Bilmediğimiz bir şeyi tanımlayamayacağımız gibi sende olanı gördüğün gibi karşı tarafta, kabul edemediğin kaçtığın sıkıştığın daraldığın seni boğan her neyse özünde gördüğünde o, ortalıkta…
Ne güzel bir söz aklımda kalmış okuğum kitaplardan mutlaka.. Kendimce bir şeyleri sorgularken yine aklıma düşenlerden
AY/ Rahim /dişil Anneyse bilinç katmanlarımızı kulluğumuzu çağrıştırıyor öğrenciliğimizi duruşumuzu hayata karşı davranışımızı her an değişip dönüşmemizi gelişimimizi her bir adımda Ay'ın kendi döngüsüne bilgeliğine eşlik ediyor ortak enerjiler
Anne besleyen büyüten çoğaltan ise yani hayatımız, ilişkilerimiz ve akışımızla beraber…
Nasıl ki dünya kendini doğal afetlerle yeniliyorsa insanoğluda kendi doğal afetini yaratıyor yenilenmek için. Denklemin gereksinimi bu anlayabilirse ruhunun ızdırabını, içgüdüsel olarak tıkandığı noktada başvuruyor bu yönteme ancak kavrayamıyor yarattığı tufanın etkisini. Error vermeye başlayan tüm bedeni dilinden düşmeyen tüm hüzünler kalbini titretmeye acısını yeryüzüne yansıtmasına zemin hazırlıyor çırpınıyor yol bulabilmek için fırtınalar başlıyor yolu açmak için…
Gitmişiz gibi görünsek de buradayız burada tam şu anda yaşamın aktığı yerde o nedenle kalk ayağa yeniden başlama zamanı daha sağlıklı adımları kucaklama zamanı ,
Önemli olan savaşlar değil barışlardır onlar geç gelir yolu uzundur o yola gelene kadar yıkıp geçtiği çok şey var olur önemli olan yıkıntıların arasında kanatlarını indirmeden yolu açmak, Yaşadığın çöküntüden …
Sıkışıp kaldın mı büyüdüğün toprakların çorak alanlarında tohumların yeşermesine erişemediysen sorgulamaların başladıysa sebep arayışların çoğaldıysa uzağa gitme dön özüne çok yakınına sebep sonuç ilişkisi kapını çalmış, kapının aralanması gerçekleşmiş demek cancağızım seni çağıran sese kulak veresin. Bilir misin bu hayatta Annen sadece annen değilmiş bilir misin baban da sadece baban değilmiş. İçinde barındıkları makam dünyalara…
Karanlığını temizlediğinde ulaştığın aydınlığındır Leyletü’l Kadr,
Batından Zahire eriştiğindir Leyletü’l Kadr,
Maddeden manaya geçitin kapısıdır Leyletü’l Kadr,
Bilinçten bilince varoluşun adımıdır Leyletü’l Kadr,
Cehalet karanlığından silkelenip selamet haline geçiştir Leyletü’l Kadr,
Bildin mi kainat kitabını , Bildin mi İnsan kitabını Oku diye başlayana riayet edebilmenin adımıdır Leyletü’l Kadr,
Kudretin hakikatine erişebilmenin adıdır Leyletü’l Kadr,
Hakk ile Hakk olmanın yoludur Leyletü’l Kadr,
Ulaşabilmenin yolunda olmak…
Hazinelerin arasında sıkıştırıp bırakıyoruz çok uzaklarda arayıp duruyoruz define sandığını ulaşılması mümkün olmayan yerlerde izlerin içinde unuttuğumuz benliğimizin arasında çırpınırcasına arıyoruz
Bakmıyoruz ki; sandık bizde içimizde destansı haliyle duruyor her bir bölümü kendi nefsi duygularımızla ışıl ışıl dolmuş taşmış ayıklanmayı bekliyor. Gerçek mi gerçek karun sandığı gibi hazineleriyle dolu matlaşmış renkleri solmuş taşları tek tek ayıklayabilirsek…
Peki hep mi bu şekilde mi elbette değil yarısı oysa yarısı da kopyala yapıştır olarak yaptığımız durumlar arkadaş grubunda bile konu hastalık oluyor bir müddet sonra tansiyonum var troid'im var/ çalışmıyor gibi bla bla konuşmalar .. Veya Ebevynlerimizden gördüğümüz bazı hastalık durumlarını Bedenin kopyala yapıştır sistemi çalıyor farkında olmadan .Zihin sürekli devriye de geziyor ve…