Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Bir başka mesele…

Bugüne ne ekledim diyen kalbime..

Telefonun ardındaki ses aradıysan  karar vermişsin demektir (ooo aynı dili konuşuyoruz şahane diyen iç sesim))hadi gel bir dene ile başlayan çağrının ardındaki günün sabahı oradaydım .(Haliç Kürek Sporları)

İçimde tarifsiz bir duygu karmaşası yaşarken ismimi duyduğum an tekneye doğru yol aldığımda deniz ile bedenim arasında  bir karış mesafenin olacağını gördüğümde beni ürkütmediğini söylemek yalan olmaz .içimdeki ses emin misin? derken bir tarafım çok kuvvetle eminim diyordu ..denizi severim iyide yüzdüğümü bilirim ancak karanlığı….

Bu bir başka mesele hanemde ne yalan söyleyeyim  sevdiğim kadar da yosundan ayağıma veya bedenime değecek herhangi bir şeyden en çok da karanlığından oldukça korkarım aslında hem orası bizim bildiğimiz mavi suların dışında fazla karanlık Tılsımlı bir su dibinin görülmediği..

Zihnimle savaş yaşıyorum kalbim hadi hadi diyor karışık bir durum dakikalar sürdü  bu gelgit halim emin misin emin misin diye çırpınan içim derken bir anda tekneye nasıl oturacağımı söyleyen antrenörüm sayesinde denizin üstündeydim..

Bir kaç önemli teknik detay aktarımı sonrası denize yol almaya başlamıştık hafif hafif tekne ile ilişki kurmalar ekipmanları tanımalar ,sağından solundan geçen teknelerin yarattığı minik dalgalarla raks etmek iyi olabilirdi her zaman ama o gün beni ürkütmeye yetiyordu oysa ne olabilirdi en fazla denize düşersin aslında. ama oradaki belirsizlik var ya ne olurda ne yapmam gerekir de yapamam vs vs gelgitleri ama korkumun içinden geçmem gerekiyordu sanırım bir yanım bunu biliyordu da bilmeyen zihnim direnç gösteriyordu tekrar bu korkunun bana fısıldamasına izin veremezdim ..

Denemek için derken bir daha bir daha gitmeye başladım. Heyecanla sarmalandığım hayat teknemde maceralar başlamıştı yapabilecek miyim bilmiyorum ama denemeye gönüllüydüm olabildiğince bu özgürlüğün içinde kalmak yapabildiğim gidebildiğim yere kadar her ne kadar bazen keyifle bazen çok da caydırıcı olabilse de yormadan kasmadan keyifle ama hep ileriye doğru.

Her seferinde farklı hatalardan geçiyorsun  her seferinde farklı kürekçilerle tekneyi paylaşıyorsun, ve her seferinde sistemi yeniden oturtmak zorundasın suda, tıpkı hayat gibi her durumla baş etmeyi öğrenme meselesi ,ısınma hareketleriyle bedenini akort ediyorsun önce ,sonra biraz daha tempo çoğalıyor hadi bedenini esnet öne uzan diyen antrenörün sesi kulaklarına çarpar derken palan suyla savaşmaya başlar ritimden çıkmışsındır  tamamen zihin devrededir, antrenörün sesini tekrar duyarsın 2 numara pala suya sürtmesin 3 numara kollarını kırma kürek başı hızlı gitme öne yavaşla gibi öyle bir an olur ki dengede ve bütünlük içinde olmadığını kavrayamazsında; bugün benim palam bozuk yada oturağım kaymıyor yerinden çıktı  gibi  şeylerle de zihninin esaretine kapılır gidersin zaman zaman..

Suyla savaşıyorsun kürekle zıtlaşıyorsun bırakmıyorsun   zihnindekileri orada değilsin odaklanamıyorsun; oluyor hepimiz insanız bazen hayatın karmaşasını taşıyabiliyorsun yaptığın işe kopabiliyorsun odak noktasından ki çoğu zaman böyle insanoğlu (neyse konumuza dönelim 🙂 veya manzara öylesine güzel ki  orayı seyredeyim derken yine kopmuşsun tüm ekibinden..

Sanırım benim meselemde hayatım boyunca her işimde hızlı davrandığım telaşlı olduğum İçin yavaşlamayı öğrenme meselem oluyor burada öğreniyorum her gün farklı bir şeyle dönüyorum gönül haneme,

Alışmadığın bir disiplin kürek çekmek  beden zamanla öğreniyor yapması gerektiğini ve topaçların yol arkadaşın oluyor tutabileceğin tek el o,sımsıkı sarılıyorsun o ele sen bırakmazsan onun bırakmayacağını daha ilk günden hissediyorsun güç kuvvet meselesi değil kürek çekmek ilk önce kalp meselesi insan olma demlenme meselesi, birlik olma meselesi ,bütünlüğü sağlama, ilişki kurma meselesi her şeyde olduğu gibi o ilişkinin içinde olma İliş olma Bağ kurma meselesi…

Ruhunu kalbini zihnini nefesini dengede tutma o bir saat boyunca yaşadığın an’ların içinde olma meselesi ,önündeki arkadaşının her hareketini içine sindirme meselesi ,‘Hem Dem’olma meselesi gözlerin kapalı sadece suyla dans eden palanın meselesi, teknenin suyla bütünleşmesi ve yol boyunca akışa bırakma kendine güvenme meselesi,

Suyun üstünde yarattığın Puddle’ı gördüğünde duyduğun heyecanın meselesi,

En önemlisi de  tekneyi kullanan 4 kişinin Bir’liği yakalama Bir Ol’ma meselesi..Ruhunu ortaya koymadığın her durum her arzu sana pişmanlığı getiriyor aksi mümkün olmuyor..

 

Sabahın ilk saatlerinde işine gitmeden önce kürek çekmeye gelen #küreksevdalılarının meselesi, Haliç’in büyülü atmosferinde o muhteşem sessizliğin içindeki ses olma meselesi ,martıların karabatakların sana eşlik etme meselesi ,deniz üstünde yükselen buharın içinde yok olma meselesi ,güneşin doğuşuna şahit olma meselesi, o kızıllığın görsel şölenin sana yarenlik  etme meselesi ,bitmeyen dünyanın çileler çekmiş altın boynuzunda bir çok oluşuma şahitlik etmiş suların şimdi bambaşka bir oluşuma hizmet etme meselesi, o seyrin içindeyken oradan aldığın güç bambaşka bir tat katıyor gönül sofrana , henüz gün batımına oraya gidemedim ama gün doğumu bir başka güzel birbirini tanımayan bir sürü insanın kimliklerini evinde bıraktığı sabahın ayazında birbirine yardım ederek tekneleri suya taşıması kürekleri ay parçasıyla buluşturması suda kürek çekerken diğer kürekçilerle selamlaşması tanımadığın bir sürü insanla aynı havayı solumak aynı pencereyi paylaşmak  güzel bir hoşluk yaratıyor gönül kapısında, bu bir gönül meselesi…

Bambaşka bir serüvenin içindeyim iyi gelen bir serüven bağımlılık yapan bir mesele anlıyorsun ki bedeninin ruhunun buna ihtiyacı varmış her öne gidişimde omuzlarımın açıldığı orada biriken enerjinin nasıl boşaldığı ,ayaklarımın nasıl kuvvetle teknenin hız kazanmasına katkı sağlama meselesine ortak oluşum,

Tabi ki henüz çok yeniyiz başlarda bunun ne olduğunu idrak edemiyorsun istikrar sağlamadan yapmanda pek mümkün olmuyor deneyimler öğretmek için var öyle değil mi?

Yüreğimde ne varsa denize bırakıyorum her seferinde ve suyun şifasını çekiyorum her bir kürekte tüm evren için içimin en derinlerine..

Yol alma zamanı,karanlığa inat rengarenk yaşamın içinde güneşe doğru durmanın çabasızlığın  ve ol’manın keyfine varmak İçin yol almalı yola varma meselesi bu yaşam..

Mesele şu ki bu yazıların devamı gelecek merak etmeyin 🙂

Haliç Kürek ve tüm antrönerlerine kucak dolusu sevgilerimi sunuyorum..

25.11.2021

Figen Tekkol

Yorum Yap