Sevmediğin sevemediğin onaylamadığın eleştirdiğin yargıladığın her ne var ise, Seni sana yansıttığı için direniyorsun karşısında.. Bilmediğin bir yerlerde bir vatoz edasıyla çarpıp geçiyor adeta, bazen ise ahtapotun güçlü kolları gibi sarmalıyor boğarcasına. Beden dilin tavrın sesleri vuruşun her halinle yansıtıyor bütüne, ne yaparsan yap saklayamazsın duygularını çatlama cesareti gösteren tohumlar gibi yeryüzüyle buluşuyor. Senden olmayana gösterdiğin…
Evet koca bir yılı bitiriyoruz zaman hızla geçerek senenin kapısına dayandı. Bir ay sonra yeni bir kapı açılacak tertemiz bir kapı ve bizler her yıl olduğu gibi bir sürü söz vereceğiz kendimiz için adeta listeyeceğiz satır satır her birinin arasında kaybolurcasına öyle kabarık o oluyor ki bu listeler heyecanla özenle yapılıyor anlaşmalar.. Evet anlaşmalar doğru duydunuz…
Kabul teslimiyetin parçası değil mi.?
Kabul güvenle desteklenmez mi.?
Kabul Sevmekten başlamaz mı.?
Kabul inançla güçlenmez mi.?
Kabul imanla bütünleşmez mi.?
Kabul kendini gerçekleştirmek değil mi.?
Kabul hesapsız kitapsız tüm kalbinle bir olmanın gücü değil mi.?
Kabul ettiğin kabul gösterdiğin yerde sevgi kapılarını açmaz mı.?
Kabul sevginin yareni değil mi.?
Kabul boyun eğmek değil çaresizlikten gelmez o…
An da yaşarsan seçim yaparsın o an ne hissediyorsan duygun kalbin hangi alandaysa onu seçersin o bir seçimdir bilinçdir. Olaki an dışındaysan ki çoğunlukla orada ikamet ediyoruz, işte orada zihin devrededir zihin bilmez zihin öğrendiklerini tekrar etmeyi bilir yani daha önce deneyimlediklerinden edindiğini sunar sana sürekli endişe yaratır öğrendiği şekilde direksiyonun başındadır....oysa an içinde varsan…
Bazen yenilmek yeniden yaratır,
Bazen bırakmak özgürleştirir,
Bazen yavaşlamak güçlendirir,
Bazen koşmayı bırakmak ulaştırır,
Bazen ağlamak ferahlık getirir,
Bazen aramayı bırakan bulur,
Bazen sessiz kalmak galip kılar,
Bazen hiçbir şey yapmamak kazanca döner ,
Bazen gitmek kavuşturur,
Bazen engel koymak kuvvetlendirir,
Bazen sırtını dönmek gücünü gösterir,
Bazen beklemek zaferleri getirir,
Bazen vazgeçmek yenilik getirir,
Bazen…
Kişinin kendisidir aynası..Kendimizle olan ilişkiniz yaşamımızı belirler çevremizdeki insanların karakterini özelliklerini belirler biz kendimize ne kadar değer verirsek kendi saygınlığımızı ne kadar oluşturursak kendi sınırlarımızı ne kadar korursak emeğimizi , disiplinimizi özgüvenimizi ne kadar genişletir değerimize sahip çıkarsak potansiyellerimizi ne kadar genişletirsek aynısı hem çevrenizde belirecek hemde bize yansıyanı .O yüzden insanoğlunun kendi…
Değersiz tek bir an olmadığı gibi gereksiz tek bir deneyimde yok..Bugünlerinde getirileri yaşadığımız şu günlerin dünyaya verdiklerimizin geri dönüşünü yaşıyoruz ne yazık ki ..Bize sunulan nimetleri yoksaydık daha fazlasını istemekten vazgeçmedik hep bir fazla hep daha fazla ..Oysa kendimizle ilişkimizi kaybettik bütünlüğümüzden ayrıldık toparlıyamıyoruz savrulup duruyoruz tüm dengeler karışmış durumda .. Paylaşmayı bilmediğimiz için savaşmaya…
Öylesine önemli bir yerden yaşam buluyoruz ki her saniyesi her sözü her duygusu her davranışı kıymetli .
Annenin rahmine düşmeden uzun zaman önce çocuk geleceği aile ile duygusal sözleşmesini yapıyor aslında ve yaşam rahme düştüğü anda şekillenmeye başlayarak, ebeveynlerin yaşadığı her durum ilişki içerisindeki tüm süreçler de bu serüvene yancı olmaya başlıyor. O nedenle çok önemlidir…
Güven neydi Sadakatti, ahlaki değerlerdi, merhametti şefkatti, sınırlardı.. hepimiz için farklı anlam taşır her bir oluşum her bir kavram...
Nasıl ki İnsanlarda aynı değilse kavramlarında yansımalarını duygularında ifadelerinde aynı olmasını bekleyemeyiz .. Yaşam döngüsünde insan yapısı içerisinde, yaşanılanlara karşı davranış belirlediğimiz kesin, bilinçli tercihlerle bilinçaltından çektiğimiz bunu içgüdüsel olarak yapıyoruz.. yaşanılan maruz kalınan durumlara adalet dağıtıcısı biz …